Yalnız başına siliyorsan artık gözyaşlarını, eksilmeye
başlamışsındır.
Çift kişilik yorganı tek başına üstüne örtüyorsan artık,
kaybetmeye başlamışsındır.
Etrafında seni gerçekten anladığını söyleyen insanlar
çoğaldıysa artık, canın çok fena yanmıştır.
Kendini anlamak için çabalıyorsan her gün ama kendin
hakkında hiçbir halt bilmiyorsan, boku resmen yemişsindir.
Gecenin abuk subuk bi saatinde çalan kapının ardında kim
olduğunu bile merak etmemeye başladıysan artık, eksilmişsindir.
Uzun aynalarda devriliyor boyum, gözlerimin içine ben bile
bakamıyorum
Acı kokuyor tenim, gözyaşlarım dizlerimin üstüne düştüğünde
titremeye başlıyor dizlerim
Göğüs kafesim her nefes alışımda sıkışıyor, ruhum bile
batmaya başlıyor bedenime
Geceleri uyanıyor ve ağlıyorum yatağın en uç köşesinde
sessizce
Ağladığın için bile sana kızılıyorsa, ağlamayı unutmaya
başlıyormuş insan yavaş yavaş
Yalnız başına kalkıyorsan ayağa artık, güçlenmeye
başlamışsındır.
Değiştir hayatındaki kül çiçeklerini, gardenyalar ek hayat
bahçene.
Her gün sula onları, gözyaşlarınla büyüyen çiçeklerini kopar
at kendinden.
Boynundaki ipleri gevşet ve geride bırakamadığın her şeyin boynuna geçir onları.
Sen, sana ait ol. Başka birine ait olmadan.