İnsan, bazen bir yere çakılı kalır. Ayaklarının bir adım
daha atacak takati kalmaz.
Durduğu yerde etrafına bakakalır. Çoğu zaman kendinden önce,
kendi hayatını sorgular.
Seçimler yapar bazen de seçimler yapamaz. Adımları gibi
fikirleri de çakılı kalır bir yere. Farklı bir fikir dahi düşünemez.
İnsan, sevmeyi sever çoğu zaman. Bir karanlığın, aydınlığa
kavuştuğu zaman bambaşka bir manzarayı sunmasını izlemeyi sever.
Doğayı sever ama böceklerden pek haz etmez. Güzellikler
görecelidir ama, çoğunun gördüğü güzellikler aynıdır.
Farklıları dışlar insan,yadırgar fakat ne zıttır ki farklı
olmak için kendini yırtar.
Dolu dolu hatta deli dolu yaşamak ister hayatını. Sonra
hatırlar erken uyuması gerektiğini, karın tokluğuna çalıştığı işine ya da
ileride karın tokluğuna çalışabileceği bir işi bulabilmek için bitirmeye
çalıştığı okuluna gitmesi gerektğini.
Belirli kuralları vardır insanlığın.
Belirli kuralsızlığı vardır insanlığın.
Ama hepsinin tek ortak noktası, belirsizliği vardır
insanlığın.
Çakılı kaldığınız yerden, çıkmanız umuduyla.
Dolu dolu yaÅŸayabilmeniz umuduyla.
Bir gün, sevmekten çok, sevilmeniz umuduyla.
Uçurumdan aşağı kendinizi atmak yerine, sizi o uçuruma
sürükleyen her ne ise onu atmanız umuduyla.
Hoşça kalın.