-
Beynimin içini akıntısıyla delen bir nehir var içimde. Buz gibi akıyor suyu, leş gibi geliyor tadı.
Devrik cümleler kuruyorum kendimle konuşurken en mantıksız halimle.
Duygularım tüm benliğimi ele geçiriyor.
Bir sigara daha yakıyorum akan gözyaşlarım söndürüyor sigaramı.
Sonra bir sigara daha, bir daha ve bir daha.
Hiç düşünmediğim şeyleri düşünüyorum aniden. İnsanları.
Ben içimde büyüttüm hep insanları. Bir ahmak gibi yaşadım hayatımı.
Afilli cümleler kuramadım onlara ama çok afilli yerleştirdim hayatımın en güzel köşesine.
Çabaladım her biri için teker teker.
Bazen kendimi unuttum onları hatırladım.
Bazen kendimi sildim defterimden, onların adıyla kapladım her bir satırı.
Sonra, bir paçavra gibi andılar beni.
Sanki böyle gecekonduydum onlar için.
Başını sokup ısınırlardı ama kurtulmak için gün sayarlardı.
Isınırken güzellerdi ama tek bir rüzgarda küfürler eşlik ederlerdi soğuk düşüncelerine.
Ben bilmezdim ilk başta karşılık beklemeyi.
Karşılıksız yapardım her bir boku.
O iyi olsun, onlar iyi olsun ben zaten iyi olurdum.
Olmadım. Olamadım.
Onlar iyi olurken ben git gide iyilikten uzaklaştım.
Onların ağzına ilaçları tıkarken, kendi ağzıma zehrimi vermişim meğer.
Zehir süzülüyor artık dudaklarımdan.
İnsan kendinin celladıymış, günden güne öldüğümde anladım.
Ben her şeyi yaşadıktan sonra anladım zaten.
Keşke diyorum bazen ne kadar sevmesemde keşkeleri
Keşke, yaşayıp öğrenmek için bu kadar didinmeseydim.
Bazen yaşamamak gerekiyormuş aslında.
Hiç bilmemek hiç görmemek.
Ben küçük bir kızken, kendi kendime de eğlenirdim.
Büyüdüğümde buna aldandım. İnsanlar, insanlarla eğlenmez kızım dedim kendime.
Kendi başına eğlenebiliyordun sen, onlarda eğlenmek için harcamazlar dedim.
En büyük kandırmacaymış kendimle oynadığım.
İnsanlar kendine hep bir soytarı ararmış.
Öğrenilecek en acı yerden öğrendim bunu.
Buz gibi bir ok saplandı her yerime deldi geçti.
Bazen hıçkırarak ağlamak için direniyorum.
Onca şeye ağlanmaz mı kızım diyorum niye hala gülüyorsun sadece diyorum.
Ben böyle ağlıyormuşum, yeni öğrendim.
En büyük kahkalarımmış gözyaşlarım.
Sınırlarım daha keskin artık.
Beni geçmeye çalışacak kadar yüreği olmaz kimsenin.
Zaten yüreği yoktu ki kimsenin.
2 comentários
Yürek vardır vardır. Sadece nasıl kullanacağını bilmez aynı begginer gitarist ya da pozitif bilimler gibi ama öğrenebilir kâh doğru kâh yanlış. Zaten herkesin de her şeyi bilmesine gerek yok. Yoksa gerçekten kullanmasını bilenler harcanır. Bu arada bilmemek de cidden çok huzur vericiymiş :)
YanıtlaSilHep yazıyosun neden? Gerçi okuyor musun bilmiyorum da...
Bu arada neden yazıyosun ?
Zevkli burayı okumak ama sağol 👍
Okuyorum tabii :) Bilmemek gerçekten huzur verici. Hep yazıyorum çünkü insanlarla konuşmaktan çok daha kolay. Kendimi özgürce, karşımdaki beni dinliyor mu ya da anlattıklarım bir yere gidiyor mu sorusunu sormadan ifade edebiliyorum.
SilKendini hür ifade et.